Açıklama
Share this
SUNUŞ
Goetia (Hz.Süleyman’ın Anahtarı Çevirisi ) isimli bu kitabın orijinali British Museum’da bulunmaktadır. Kitap, mikrofilmlere çekilerek dışarı çıkarılmıştır. Hz.Süleyman’ın Gizli ilimlerinin bir yorumu olan Goetia kitabı 17. asırda İbranice’den Latin diline çevrilmiştir. Ancak 14. asırda Reginald Scot isimli bir büyü araştırmacısı bu kitabı o dönem kendi diline çevirmiştir. Bu kitabın çevirileri Ars Paulina, Ars Almadel ve Ars Notoria isimleri altında Latin dillerinde çeşitli dönemlerde yayınlanmıştır. Kitabın orijinal adı Goetia-Clavicula Salomonis (Hz.Süleyman’ın Anahtarı) adını taşımaktadır.
Kitapla ilgili kütüphane kayıtları Harl. 6483, and Sloane Mss. 2731, 3825, and 3648. Harl. 6483 1712-3. Sloane 2731…şeklinde geçmektedir.
Hz.Süleyman’ın Anahtarı isimli büyü kitabının değişik batı dillerindeki çevirileri bir koleksiyon halinde British Museum’dadır.
ARS Goetia
Hz.Süleyman’ın Anahtarı isimli büyü kitabı ilk kez Goetia adı altında Johann Wierus tarafından 1563 yılında Latince diline çevrilmiştir. Bu çeviri çeşitli tılsım terkipleri ile büyü ayinlerini tarif etmektedir.
Theurgia Goetia; Kitabın bölümlerinden biridir. Bu bölümde çeşitli tılsım-mühürlerin terkiplerinden söz edilmektedir.
Hz. SÜLEYMAN (a.s) Kimdir
İbrânice Şlomo (Salomon). Hz. Davud’un oğlu, O’ndan hemen sonra İsrail oğullarının peygamberi “akl-ı selim” ve “nazik” anlamlarına gelen “selim”in eş anlamlı isimdir.
Kitab-ı Mukaddes’e (tevrat)göre Hz. Süleyman, israiloğullarının büyük işler yapmış büyük bir peygamber ve hükümdar kraldır. Kur’ân-ı Kerim, Hz. Süleyman’ın bir İsrailoğulları peygamberi olduğunu söylemiştir. Hıristiyanların kutsal kitabı İncile göre ise O, bir İsrail kralıdır. Döneminin en önemli olayı olan, Ken’anlıların kesin bir şekilde hükmü altına alması olmuştur. Bundan başka, Hz. Süleyman ülkesini 12 bölmüş ve her birine birer vali tayin etmiş
Bu şekilde ülkenin daha iyi yönetilmesini sağlamıştır. 12 eyalet olmasının nednei her bölgeye yılda bir ay devlete karşı sorumluluklar koymasındandır.
Hz. Süleyman, saltanatlı ve görkemli bir peygamberdi. O’nun krallığı günümüz Filistin, Ürdün’ün tamamı ve Suriye’nin bir kısmını kapsıyordu. Hz. Süleyman’ın geride bıraktığı değerler arasında, ülkesinin savunması için yaptırdıklarını ilk sırada saymak gerekir. Asker sevkiyatı için seçilen önemli noktalarda yaptırılan istihkâmlar bu açıdan çok önemlidir.
Hz. Süleyman’ın en önemli yapısı , Siyon dağı’na inşa ettirdiği Tapınaktır. Babası Hz. Davud öneminde aynı yerde sadece bir çadır vardı ve bu çadıra Tâbutül-ahd (Ahid sandığı) bulunuyordu. Süleyman Tapınağı veya sadece Tapınak denilen yapının bugün temel duvarlarından bir bölümü geriye kalmıştır. Ağlama duvarı olarak tanımlanan bölüm de bu temeldir. Süleyman Tapınağı’ı Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlarca kutsal sayılmaktadır.
Hz. Süleyman, Sur kralı Hiram ve Mısır Firavunuyla dost olmuş bir Yadudi kralıydı. Her iki ülke ile ticari ve kültürel ilişkiler kurmuştu.
Böylece yabancı kültür ve kurumlar da israiloğulları arasına girmişti.
Nitekim o dönemden sonra Kudüs’te hem yabancı mallar satılmaya başlanmış hem de yabancı hükümdarlar Hz. Süleyman’ı ziyarete etmişlerdi. Bu konuyu hakkında bilgi veen Kitab-ı Mukaddes (Tevrat, I. Krallar, X, 22). Hz. Süleyman’ın büyük bir deniz ticaret filosu kurduğunu söylemektedir.
İsrailoğulları Hz. Süleyman döneminde sosyal ve uygarlık açısından en üst düzeyde bir gelişme ortaya koymuştu. Tarihçiler Hz. Süleymanı alim, imarcı ve saltanat seven bir kişi olarak kabul etmiştir. Hz. Süleyman, babasından kalan büyük devleti daha da güçlendirmiş, yönetimi altındaki bütün toprakları askeri olarak kontrol altına almayı başarmıştı.
Hz. Süleyman’ın hayatı ve yaptıkları ile ilgili bilgiler daha çok Tevrat ve Kur’ân’da bululmaktadır. Kur’ân-ı Kerim dışındaki kaynaklarda ise onun hayatı hakkında efsanevi bilgiler bulunmaktadır. Gerçek bilgilerle, efsaneler birbirine karışmış durumdadır.
Hz. Süleyman, tahta çıktığında öncelikle kendisine karşı olanları ortadan kaldırmıştı. Yakın dostları ve güvendiği kişilere askeri, idari ve dini görevler vermişti. Hz. Süleyman’ın kurduğu devletin temeli daha çok ticaret işlerine dayanıyordu. Bundan dolayı sınır komşuları devletlerden bazıları onunla ticaret ortaklıkları kurmuşlardı.
Hz. Süleyman özellikle başkent Kudüs için büyük miktarlarda paralar harcamıştı. Burada bir sur, Millo adı verilen bir bina ve meşhur Kudüs Tapınağını yaptırmıştı. Bu Tapınak zaman içinde Yahudiliğin ve ilk dönem Hıristiyanlığının tek ve en önemli dini merkezi durumuna gelmişti ve fiziki öneminin üzerinde bir önem kazanmıştı.
Hz. Süleyman’ın hakimliği ve şair yönü de bilinmektedir. Tevrat’da 31 bölümden meydana gelen Süleyman’ın Meselleri’nin ona ait olduğu Yahudi kaynaklarında söylenmektedir. Bu bölümde Hz. Süleyman’ın hikmetli sözleri bulunmaktadır.
Ayrıca, Tevrat’ta 8 bölümden meydana gelen ve O’nun yazdığı iddia edilen Neşidelerin Neşidesi bölümünde, bir peygamber için uygun olmayan aşk ve harem hayatından da söz edilmektedir. Söylenenlere ilave olarak Yahudi mezheplerinden Ferisiliği desteklemek için Süleyman’ın Mezmurları adıyla uydurulmuş 18 Mezmur daha bulunmaktadır. Tevrat’taki Mezmurlar O’nun babası Hz. Davud’a aittir.
Hıristiyan literatüründe Hz. İsa’nın “Davud oğlu” şeklinde anılması, O’nun yalnızca Hz. Davud soyundan geldiğini belirtmek amacıyla söylenmemiştir. Hz. İsa’nın aynı zamanda, Hz. Süleyman gibi insanlar ve cinlere hükmeden gerçek bir “Davud oğlu Süleyman” olduğunu anlatmka için bu tabir kullanılmıştır.
Arap tarihçileri Hz. Süleyman’ın görkemli kişiliğini, onun sihir(büyü) ve kehanet konularında dikkat çekici üstünlüklerini, en karmaşık problemleri keskin zekâsıyla çözmesini anlatmak için bağımsız eserler de yazılmıştır. Kur’ân-ı Kerim ve İslâm kaynaklarının Hz. Süleyman hakkında verdiği bilgiler Divan edebiyatına da ilham kaynağı olmuştur. Süleymannâme ve Kitab-ı Süleyman, O’nun dini destanî hayatını konu edinen değerli eserlerden sadece ikisidir.
Arap ve Süryani yazılarının icadının Hz. Süleyman tarafından yapıldığını, Arapça bir çok sihir kitabını O’nun yazmış olduğunu söyleyenler bulunmaktadır. Hz. Süleyman’la ilgili efsanelerdeki İran etkisi, onun Çemşid’le kıyaslanmasına zemin hazırlamıştır. Hz. Süleyman’ın mezarının yeri belli değildir. Kudüs veya Taberiye gölü yakınlarında olduğu bazı eserlerde konu edilmiştir.
Hz. Süleyman’la ilgili en sağlam bilgiler şüphesiz Kur’ân-ı Kerim’de bulunmaktadır. Kur’ân’da, Hz. Süleyman’ın ismi çok sık bir şekilde geçmektedir.
Kur’ân ondan, Allah’ın gerçek bir resulu bir nebi ve peygamberlerin bir örneği şekline söz etmektedir. Kendisine has yetenekleri olduğunu a bildirir.
Hz. Süleyman’a Allah tarafından verilmiş bir takım mucizeleri bulunmaktadır. Kur’ân, öncelikle Hz. Süleyman’ın asla kâfir olmadığını (el-Bakara, 2/102) vurgulamakta ve Allah’ın ona vahyettiğini açıklamıştır. Hz. Süleyman’ın hidayet ve nübüvvete kavuştuğu, adaleti uygulama konusunda babasını dahi geçtiği (el-Enbiya, 21/78, 79); kendisine ilim verildiği (en-Neml, 27/15); kuşların dilini anladığı (en-Neml, 27/16); cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığı (en-Neml, 27/17) bildirilmektedir.
Hz. Süleyman’ın en önemli hizmetlerinden biri, Sebâ Melikesinin onun himayesinde Müslüman olmasıdır. (en-Neml, 27/44). Rüzgârın Hz. Süleyman’ın emrine verildiği, erimiş bakır madenlerinin onun için nehir gibi akıtıldığı, cinlerden bir bölümünün onun emrinde çalıştığı (es-Sebe’, 34/12) yine Kur’ân’da verilen bilgiler arasıındadır.
Kur’ân-ı Kerim, Hz. Süleyman’ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığını (en-Neml, 27/17) açıkladığı halde, gerek Tevrat, gerekse İncil bu konudan söz etmemektedir. Kur’ân dışında olayı ayrıntılı bir şekilde sadece Talmud ve hahamlara ait söylencelerde ele almıştır. Ayni şekilde Hz. Süleyman’a kuş ve hayvan dillerinin öğretilmiş olduğuna dair Tevrat’da bilgi olmamasına karşılık Kur’ân-ı Kerim önemine binaen bu meselede bizleri bilgilendirmiştir. Biraz farklı olmakla beraber bu konuda İsrail kaynaklı eserlerde bilgi bulunmaktadır.
Hz. Süleyman adının geçtiği her yerde, Sebâ Melikesinin adı da hemen hatırlanmaktadır. Bilindiği gibi Yemen’deki Sebâ devleti, melike Belkıs tarafından yönetilmekteydi. Belkıs’ın Müslüman olması Hz. Süleyman’ın, Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlayan mektubuyla gerçekleşmişti. Hz. Süleyman’la Sebâ Melikesi arasında geçen kıssa Kur’ân-ı Kerim (en-Neml, 27/20-44), Tevrat (II. Tarihler, IX,1-12) ve İncil (Matta, XII, 42; Luka, XI, 31)’de çeşitli şekillerde ortaya konulmuştur.
GİRİŞ
Goetia (Hz.Süleyman’ın Anahtarı Çevirisi ) isimli bu kitabın orijinali British Museum’da bulunmaktadır. Kitap, mikrofilmlere çekilerek dışarı çıkarılmıştır. Hz.Süleyman’ın Gizli ilimlerinin bir yorumu olan Goetia kitabı 17. asırda İbranice’den Latin diline çevrilmiştir. Ancak 14. asırda Reginald Scot isimli bir büyü araştırmacısı bu kitabı o dönem kendi diline çevirmiştir. Bu kitabın çevirileri Ars Paulina, Ars Almadel ve Ars Notoria isimleri altında Latin dillerinde çeşitli dönemlerde yayınlanmıştır. Kitabın orijinal adı Goetia-Clavicula Salomonis (Hz.Süleyman’ın Anahtarı) adını taşımaktadır.
Kitapla ilgili kütüphane kayıtları Harl. 6483, and Sloane Mss. 2731, 3825, and 3648. Harl. 6483 1712-3. Sloane 2731…şeklinde geçmektedir.
Hz.Süleyman’ın Anahtarı isimli büyü kitabının değişik batı dillerindeki çevirileri bir koleksiyon halinde British Museum’dadır.
Goetia
Hz.Süleyman’ın Anahtarı isimli büyü kitabı ilk kez Goetia adı altında Johann Wierus tarafından 1563 yılında Latince diline çevrilmiştir. Bu çeviri çeşitli tılsım terkipleri ile büyü ayinlerini tarif etmektedir.
Theurgia Goetia; Kitabın bölümlerinden biridir. Bu bölümde çeşitli tılsım-mühürlerin terkiplerinden söz edilmektedir.