Bilgenin Son Günü

44,00

Kategoriler: ,

Açıklama

Share this

O gün İskenderiyeli bilge Hortus bir gurup öğrencisine ve şunları söyleyerek dersine başlamıştı;“Ben İskenderiye’nin bilgesi,  ben her zaman bir bilge değildim. Çoğu zaman bilgelik yolunda ilerleyen, her an öğrenen ve öğreten bir yol, bir yolcu, yolda karşılaştığınız bir dost eli, bazen yolun üzerine düşmüş bir ağaç dalının gölgesi gibiydim. Hem aradım, hem de arandım. Bazen, merkezde tek başınalığın erişilmez yalnızlığında diğerlerine tutunacak bir dal oluyordum, bazen de kendim uzanacak ya da tutunacak bir dal arıyordum.

Sevgili talebelerim, siz bilgiye aç, istekli ve tutkulusunuz, öğrenmek istiyorsunuz, çünkü içinizdeki ışık bir başka farklı olmak istiyor. Madem talep ediyorsunuz o zaman alacaksınız benden istediğinizi, alacağınız her zaman talep edeceğiniz kadar olacak elbette. Bir tepenin üzerinde duranla, bir ağacın gölgesine sinmiş iki ayrı kişi, güneş aynı şiddette ışığını vermesine rağmen aynı derecede ışıktan yararlanamaz. Seçimler her zaman etkin olandır. Her neredeysen oradan görürsün bilginin farklı bir yüzünü.”

 

Bilge talebelerinin söylediklerini hazmetmesi için bir süre sessiz kaldı, onlara yeterince zaman tanıdıktan sonra konuşmaya devam etti.