MATRİKS AKIL (2)

43,70

Kategoriler:

Açıklama

Share this

SUNUŞ

MATRİKS AKIL nedir? Bir kaç kelime ile izah etmemiz gerekirse, işe yararlılık, yani bir eylemi gerçekleştirirken onun bir işe yaramasını sağlamak.

Buradaki espri şu, iş – insanın kendisinden bağımsız, yani doğrudan o kişinin yararına ya da belli bir kişinin yararına değil, sadece çerçevelenmiş bir alanda örüntü yaratmak anlamına gelir. Bunun için bir kaç örnek vereyim, birine bir adres tarif ettiğiniz zaman bu eylemin size bir faydası yoktur doğrudan, belki adresi tarif ettiğiniz kişiye de bir faydası yoktur ya da vardır ya da bir cümle yazdınız. Bir şeyler karaladınız, bir resim çizdiniz, bir cümle sarf ettiniz, başka biri bu cümlelerden etkilendi ve bundan yarar sağladı, yararı sağlayan siz değilsiniz bir başkası ama sonuçta kaynak sizsiniz, o cümle size aittir ve her şey kaynağına geri döner.

Amaç iletişimde iletişimin işe yarar hale gelmesini sağlamaktır, günümüzün konusu bu, bunun için MATRİKS AKIL yöntemi şu şekilde çalışır; bir iletişim ya da herhangi bir eylem bir noktadan başlar ve bir noktada tamamlanır, bunun bu şekilde olması gerekir. Örneğin bir hamal yükünü sırtında sonsuza kadar taşımaz, yükü boşaltacağı bir yer vardır, yani asıl olan taşımak değil, yükün boşaltılmasıdır, yükü taşımak sadece rıza gösterilmiş bir süreçtir.

Şöyle düşünün, çok sayıda ip yan yana dizilmiş öyle duruyor, buna eylem halinde iletişim diyelim. Ancak bu iplerin ucunu bağlarsak iletişimi işe yarar hale getirmiş oluruz, yani yükü bırakmak gibi. Attığımız her düğüm iletişimi sonlandırırken, aynı zamanda onu kaldığı yerden sürdürmek üzere sabitler. Eğer bir iletişimi bir düğüme bağlamazsak, ipler dağınık kalırsa bu, iletişimi işe yaramaz halde bırakmak demektir.

Bu durum hamalın yükü üzerinde indirmeden sürekli taşımasına benzer. Ortalama insan bu şekilde davranır, her iletişim sırasında iletişimi herhangi bir düğüme bağlamaz ve sonrasında geride kalmış o dağınıklığı zihninde öfke-karmaşa-endişe-korku, yani bir yük olarak taşımaya devam eder. Ama MATRİKS AKIL kullanan bir kişi iletişimi mutlaka bir düğüme bağlar, kaldığı yerden devam etmek üzere onu istediği bir kancaya takar.

Şimdi size iki ortalama insan arasında gerçekleşen iletişim nasıl gerçekleşmektedir bunu bir örnek anlatım ile tanımlayayım; bir futbol maçını düşünün, iki futbol takımı sahaya çıkmıştır, yedek oyuncular, hakemler, asil oyuncular, oyuncuları yerleri, seyirciler ve oyunun kuralları vardır ama iletişim oyununda insanlar farkında olmazlar ama iletişim şu şekilde gerçekleşir. Ortada bir maç vardır ama maç ne tür bir maçtır.

Kuralları nedir, oyun ne zaman başlar biter belli değildir, bir karmaşa vardır, bir takım gol atmaya giderken gol yer. Yani nedir bu? İki insan konuşurken, iletişim kurarken gerçekleşmekte olan budur, maç ne zaman biter? Takımlardan biri sahayı terk ettiği zaman, bunu şuna benzetebiliriz; iki insan konuşurken orada iki insan yoktur, iki takım vardır.

Mesela kişinin biri iletişimi korku üzerinden sürdürürken birden öfkelenir ya da güvensizlik ön plana çıkar ya da bıkkınlık vesaire, bu tavırların her biri birer oyuncuya tekabül eder ve ortalık karışır. Ortada bir iletişim vardır ama bu iletişim bir işe yaramaz, bundan dolayı MATRİKS AKIL vardır, kişinin her iletişim sürecini işe yarar haline getirmesi için. Bundan dolayı başlangıç noktasından düğüm atmaya gidene kadar süreci doğru yönetmesi gerekir.

Her savaş her mücadele, sonunda dinginlik, yani barış olsun diye yapılır, barış – düğümü atmaktır. Düğümü atmak iletişimi bitirdiğinde onu herhangi önceden tasarlanmış bir çengele asmak anlamına gelir mecazi olarak.