TANRI DOKUNUŞU

13,00

Açıklama

Share this

SUNUŞ

Varlık-Bilim (Ontoloji) temel sorularıdır? Nereden geldik, nereye gidiyoruz, neden yaratıldık, varlığımızın nedeni nedir, TANRI evreni neden yarattı?

Bu kitabın içinde anlatımlarını bulacağınız cevaplar ise şu şekildedir; Bir yerden gelmedik, bir yere gitmiyoruz, yaratılmamızın bir AMACI yok, varlığımızın nedenler arasında ARDILLIK NEDENSELLİK vardır.

 

TANRI, TANRI olmadan önce yaratıcı değildi, HİÇ şeklinde olan bir yapıydı. Bir noktaya sıkışmış, noktanın kendisiydi ve nokta, kendinden noktalar çoğaltıp, kendinden AYNISINI HİÇLERİ çoğaltarak, hiçleri, ilk HİÇ olandan öteleyerek HİÇ noktalarını birbirlerinden uzaklaştırmak için OL dediği anda YARATIM, METAFİZİK yaratım başlamış ve HİÇ kendinden bir yaratıcı -TANRI yaratmıştı.

 

TANRInın yarattığı ilk şey kendisiydi, yani YARATIM GÜCÜ’ydü.

 

Yaratılmışlar da YARATIM güçleri ile birlikte, birbirlerinden uzaklaşarak, SESİN-SÖZÜN İlk OL  emrinin yarattığı ENERJİ ile bir ÖLÇÜ üzere dizilmek üzere HAREKETİN esiri olarak birbirlerinden uzaklaştıkça KAİNAT oluşmaya başlamıştı. Kainatın başlangıç malzemesi METAFİZİK’tir ve başlangıç ENERJİSİ de METAFİZİK’tir. FİZİK yapı değişik evrelerde, hareketin SOĞRULMASI ile birbirlerine bağlanan belli noktaların bir araya gelerek meydana getirdiği MADDELER ile başlamıştı.

 

Yani METAFİZİK KUVVET, METAFİZİK ENERJİ ve METAFİZİK

YARATIM gücü, soğuma ile yani başlangıç enerjisinden uzaklaşmak suretiyle, FİZİK kanunlarının içine HAPİS edilmiştir.

 

Bu durum adeta, eterik bir maddenin bir balonun içine HAPİS edilmesi gibidir. Metafizik madde olarak ETERİK YARATIM kuvveti, balon maddesinin içinde HAPİS olmuştur.

 

Ama potansiyeli içinde YARATIM ve METAFİZİK kuvvet bulunmaktadır. YARATIM nerede başlamıştır? Sorusunun cevabı Her noktanın içinde, aynı anda süreklilik bir -yanılsamadır aynı ANDA, anda başlayan YARATIM METAFİZİK olanın Fizik olan içinde HAPİS edilme hareketinden başka bir şey değildir.

 

Bu olaya, eterik metafizik olanın KABUKLAŞMA süreci diyebiliriz. Varlığımızın FARKINDA olmak yani BİLİNÇ sahibi olmak demek; KÖK TOHUM olan kabuğun içinde HAPİS olan TANRI BİLİNCİ ile kurduğumuz ÖZ-KABUK arasındaki İLETİŞİM şeklidir.

 

Kabuklar arasından geçerek ÖZ-TOHUM ile diğer YARATIM ürünlerinin ÖZTOHUMU ile kurduğumuz NİTELİKSEL BAČLAR ve ÖZLERİN kolektif enerji akışlarının biçimlendirdiği YAPISAL RUH HALİMİZ ise CENNETİN kendisini oluşturur.

 

Yani, CENNET biz neredeysek oradadır elbette eğer KÖK-ÖZLERİN kendi aralarında kurduğu bağlar ile meydana gelen METAFİZİK HABİTAT cenneti meydana getirir. CENNET demek ya da CENNET KATLARI demek TANRININ YARATIM gücünün KATMANLAR halinde KATLAR halinde ulaşılması gereken YARATIM güçlerinden ibarettir bu gücün esasında sadece SES-SÖZ vardır ve o SES-SÖZ sadece İÇ-SES olarak bile yeterlidir ki; buna DÜŞÜNCE gücü deriz Yani TANRI HİÇLİK DÜŞÜNDÜ – düşüncesi SÖZ SÖZÜ SES-

Oldu ve OL demiş oldu. TANRInın ol dediği ZİHNİNDE oluşturduğu bir resimdi. RESME emretti OL dedi ve resim ŞEKLE büründü yapısal yasalara bağlı olarak bir ÖLÇÜ üzere ŞEKİLLENMEYE başladı.

Cennetin en mükemmel hali ile Cehennemin en AZAP verici hali arasında kalan BİLİNÇ katmanları bu iki nokta arasında YARATIMI gerçekleştirir.

Cennet de, cehennem de ZİHNİN üretimidir ve YARATIM SÜREÇLERİ ile ilgilidir.

 

İnsan (dört elementin oluşturduğu bedensel mekanizma)ruh bilinç hafıza bu birimler, YARATIM sürecinin içindedir. Dört elementin SU-(YARATIMIN METAFİZİK MADDESİ ), HAVA – YARATIM enerjisinin taşıyıcısı, TOPRAK, onları birleştiren, bir araya getiren kap ve ATEŞ kabın içinde olana CAN katan YARATIMI tetikleyen unsur olarak Yaratıcının, elleri şeklinde İNSANA biçim verir.